Enerji… Bundan milyonlarca yıl önce hatta Büyük Patlamadan bile önce uzay sessiz ve sakin bir düzende ilerlerken, yıldızlar ve galaksiler ve uzaya dair her ne varsa oradayken, yani madde söz konusuyken ve varlığını sürdürürken; varlığından haberdar olunmayan bir kudretti.


Günümüzde hakkında neredeyse her detayı biliyor olmamıza rağmen kafamızı karıştıran enerji, bir çok tartışmaya araç olmuştur. Fakat tartışılamayacak bir gerçek vardır; Enerji vardır, doğaldır ve her şey enerjiden ibarettir.



Artık hepimiz evrende var olan tüm canlı ve cansız varlıkların atomlardan oluştuğunu ve bu atomlardan dolayı bir enerji meydana çıktığını biliyoruz. Doğada var olan her zerre enerjiden ibarettir. Albert Einstein’ in de dediği gibi “her şey enerjidir ve her şey yalnızca bundan ibarettir”.  Soluduğumuz havadan dinlediğimiz müziğe, içtiğimiz sudan bastığımız toprağa, gözümüzün gördüğü, kulağımızın duyduğu, tenimizin hissettiği her şey bir enerji yayar. Tıpkı bizlerin enerji yayması gibi… Evet, insan da başlı başına enerjiden ibarettir.

Madde ve Enerji

Madde; kendini yavaşlatarak bize görünür hale gelen enerjidir. Yani, etrafımızda var olan her şey enerjinin durağan halidir. Enerji asla tamamen durmaz yalnızca durağanlaşır ve sürekli hareket halinde ve bütün evrenin tamamı olduğundan dolayı tek bir yerde olması söz konusu değildir. Bir maddeyi oluşturan enerji parçacıkları başka enerji parçacıklarına dönüşebilir. Bunu bir ağacın milyonlarca kibrite, milyonlarca kürdana veya kağıtlara dönüşmesi gibi düşünebilirsiniz. Ağaç aynı ağaçtır.

Kullanılan yöntem (enerji) farklı olduğu için ortaya çıkan ürün (madde) değişmektedir. Yani enerji hem sabit bir değişken hem de sürekli devam eden bir harekettir. Tüm bunlardan dolayı, yaşanan her şey birbiri ile bağlantılıdır. Çünkü hepimiz aynı bütünün parçalarıyız. Bu nedenle, hepimiz birbirimizle zaman zaman düzenli kimi zaman ise düzensiz bağlantılar halindeyiz.

Bir anlık doğru bağlantı ile birbirimizin aklından geçeni okuyabilir, telepatik olarak iletişim kurabilir veya birbirimize enerji veya şifa aktarabiliriz. Düşünün; keyfiniz çok yerindeyken arkadaşlarınızla buluştuğunuzda, bir anda kendinizi duygusal olarak kötü hissetmeye başladığınız ve daha sonra arkadaşlarınızdan birinin aslında o gün başından çok kötü olaylar geçtiğini öğrendiğiniz oldu mu? İşte bu da aslında farkında olmadan kurduğumuz bağlantıların etkisiyle gerçekleştirdiğimiz enerji aktarımından başka bir şey değildir. Örnekler bu şekilde çoğaltılabilir. Bu örnekler de enerjiyi doğru kullanmamızın ne kadar önemli olduğunu gösterir.

Evrensel Yaşam Enerjisi

Hintliler evrensel enerjiden “Prana” olarak bahseder ve 5000 küsur yıldır çalışmalarından bu enerjiyi kullanırlar. Çinliler “Chi” adını verdikleri enerjiyi kullanırlar ki bu onlar için yaşam enerjisi demektir. Ayrıca ying-yang felsefesine dayandırarak sağlıklı bir insanda bu enerjinin dengede olması gerektiğine inanırlar. Yahudiler ise yıldızsal ışık adını verdikleri “Kabala” enerjisini kullanırlar. Enerjinin adı ne olursa olsun kullanılan enerji aslında aynıdır; Yaşam enerjisi…

Her insanda var olan enerji alanı ise evrensel enerjidir. Değişkenliği bilinç düzeyine göre şekillenir. Örneğin bazen bazı insanlarla tanışırız ve “kanım ısınmadı”, “gözüm tutmadı” gibi ifadeler kullanır. Mümkün mertebe onlarla vakit geçirmemeye çalışırız. Bazen ise bazı insanlarla tanışır ve hemen kaynaşırız. Sık sık görüşmek ve vakit geçirmek isteriz. Bu iki insan türünü birbirinden ayıran şey ise bizim bilinç düzeyimizin altında veya denk/üstünde olmasıdır. Birinci insan türü bilinç düzeyi düşük, kültürel açıdan kendini beslememiş, tekamül noktasında bir çabası veya gelişimi olmamış insan türüyken ikinci insan türü bunun tam tersidir. Bizim hoşlanmadığımız kişilerden çok hoşlanan veya hoşlandığımız kişilerden hoşlanmayan insanların olmasının sebebi de budur.

Auralar, Çakralar ve Enerjiler

Evrensel enerji alanı olarak adlandırdığımız kişisel alanımız auramızdır. Auramızı ve yaşam enerjimizi arttırmanın bir çok yolu vardır. Fakat bunların en temeli nefes egzersizleri ve bu egzersizler ile yapılan meditasyondur.

Enerjilerden çakralara değinmemek olmaz. Çakralar bedenimizin alıcılarıdır. Yaşam enerjisini bedenimize çakralar aracılığı ile alırız. 7 ana çakramız vardır ve bunlar aşağıdan yukarıya doğru; kök çakra, sakral çakra, solar plexus, kalp çakra, boğaz çakrası, alın/üçüncü göz çakrası ve taç çakradır. Enerjiler bu 7 ana çakra arasında akar. Her çakra aldığı enerjiyi bedenin ihtiyacı olan farklı duygusal, psikolojik ve fiziksel enerjilere dönüştürürler.

Enerjiler kullanım şekilleri göz önüne alındığında Usui Reiki, Kundalini Reiki, Bioenerji, Takyon vb. gibi uygulamalara ayrılırlar. Bu uygulamalar daha sonra detaylı olarak incelenecektir.

Sorularınızı ve yorumlarınızı aşağıya bırakabilirsiniz.

Esenlikler Dilerim.

-Şamanın Bahçesi

Daha fazla bilgi için instagram hesabımızı ve web sitemizi takipte kalın!