Kurban Kavramı ve Şamanizm

Kurban kavramı Şamanizm ile ilgili araştırmalar sırasında en çok kafa karıştıran konulardan biridir. Yazımıza geçmeden önce şunu belirtmek isteriz; bu yazı Geleneksel Şamanizm esas alınarak oluşturulmuştur. Geleneksel Şamanizm’e ait olan birçok uygulama ve düşünce hala geçerli olsa da bugün Geleneksel Şamanizm’in dinlere göre uyarlanmış şekilleri de uygulamaların içine karışmıştır. Kafa karışıklığı yaratmaması açısından bu yazıyı Geleneksel Şamanizm özelinde incelemenizi tavsiye ederiz.

Şamanizm’de kurbanlar yalnızca Ülgen/Gök Tanrı için değil Erlik için de verilirdi. Aynı zamanda, Tanrılar dışında, doğa ruhlarına (iyelere) da kurban verildiği bilinmektedir. Şamanizm’de kurban; elindekinden vererek daha fazlasına sahip olmak için değil kutsal olanla bağ kurmak için yapılmaktadır.

Ülgen’e, Erlik’e ve İyelere sunulan kurbanların amaçları farklıdır. Kurbanın amaçları arasında; bir savaşın zaferle sonlanması veya zafer için teşekkür etmek vardır. Aynı zamanda kuraklıkta yağmur, hastalıkta şifa veya ölümde ferahlık gibi niyetlerde amaçlar arasındadır. Bu amaçlar için verilen kurbanlar genel olarak Ülgen’e yapılmaktadır. Bununla birlikte kötü ruhların etkisiyle huzurun bozulmaması, kişilerin ruhlarının kötü ruhlar tarafından alıkonulmaması gibi amaçlar için verilen kurbanlar genel olarak Erlik’e yapılmaktadır. Avın bereketli olması, derelerin kızıp taşmaması gibi sebeplerle yapılan kurbanlar ise genel olarak İyelere yapılmaktadır.

“Genel olarak” ifadesi kurban sebeplerinin genişleyip daralmasına göre, kurban verilen kutsalın değişebilmesinden kaynaklanmaktadır. Örneğin; Şamanizm’de hastalıkların sebebi Erlik’in emrindeki kötü ruhların, insan ruhunu ele geçirmesi sebebi ile ortaya çıkmaktadır ve bu durumda Erlik’e kurban vermek gerekir. Bu hastalığa şifa dilemek için verilecek olan kurbanın ise Ülgen’e verilmesi gerekmektedir. İşte bu noktada karar, esrime yoluyla vecd (trans) haline geçen Şaman’ın ruhlarla olan görüşmesi sonrasında verilmektedir. Dolayısıyla bunlar genel sebepler olsa da bu gibi özel durumlarda kurban verilen kutsal değişebilmektedir.

Kurban Zamanları

Kurbanların verilme zamanları iki çeşittir. Birincisi olaylara göre şekillenmektedir. Mesela yeni evlenmiş olan herkes Ülgen’e sahip olduğu en açık tondaki atı kurban olarak sunmaktadır. Bu kurbanı bizzat Şaman kurban ederek ruhunu gönderir. Bu törene yalnızca erkekler katılır. Evlilik kurbanı için genellikle ilkbahar tercih edilir fakat bu bir zorunluluk değildir. Bununla birlikte birisi kendisi için kurban sunmak isterse bunun zamanını kendisi belirler.

İkincisi ise yılın belirli zamanlarında verilen kurbanlardır. Bu zaman genellikle ilkbahar ve yaz mevsimleridir. Atalara sunulacak olan kurbanlar ise genellikle yeni ay veya dolunayın ilk günlerinde sunulur. Umay Ana’ya ise yeni ayın 9. günü kurban sunulur. Çarşamba ve Cuma günleri ölülerin defnedildiği ve anıldığı gün olduğundan dolayı bu günlerde kurban verilmez. Kurbanların genellikle gece vakitlerinde verildiği bilgisi günümüze ulaşan en kesin bilgilerden biridir. Bunun sebebi araştırmacılar tarafından net olarak belirlenememiştir. Fakat gece vakitlerinde beyinden (zihinden) ziyade duyguların (ruhun) baskın olduğu bilimsel bir gerçektir. Kutsal olanla kurulacak bağda teslimiyet ve samimiyet oldukça önemlidir. Dolayısıyla zihnin sustuğu ve ruhun coştuğu vakitler her tür kutsal uygulama için oldukça iyi vakitlerdir.

Kurban Çeşitleri ve Yöntemleri

Şamanizm’de iki çeşit kurban vardır. Bunlar “Kanlı” ve “Kansız” kurbanlardır. Kanlı kurbanlar anlaşılacağı üzere hayvanların kurban edilmesidir. Geyik, koç, koyun gibi yaşanan bölgede var olan hayvanlar kullanılmaktadır. Fakat bunlar içinde en önemlisi attır. Çünkü at en çok değer verilen hayvandır. Kurban kavramı da bir noktada değerli olanın sunulması olduğundan dolayı at bu konuda önemli bir yere sahiptir.

Şamanizm’de kan, en az ruh kadar kutsaldır. Dolayısıyla Ülgen’e sunulan kurbanların kanının yere akıtılmaması kesinlikle önemlidir. Tam tersi olarak Erlik’e sunulan kurbanın kanı ya olabildiğince toprağa akıtılmaktadır ya da Ülgen’e sunulduğu gibi kanı akıtılmadan sunulmaktadır. Buradan da anlaşılacağı üzere kanın yere akıtılması kendi kutsallığından ziyade sunulduğu kutsala göre değişiklik göstermektedir.

Şaman bazı kurban törenleri hariç bu merasimlere katılmak veya kurban vermek yükümlülüğünde değildir. O’nun asıl görevi sunulan kurbanın ruhunu sunulduğu yere iletmektir. Burada şu detayı da vermek gerekir; Ülgen’e en iyi, en kuvvetli, en önemli kurbanlar sunulurken Erlik’e çok da iyi olmayan hatta olabildiğince kötü olan kurbanlar sunulmaktadır. Bunun sebebi; Erlik’in önemsiz ve değersiz olarak görülmesi değil, Erlik’in bunu istemesidir. O, bütün kötülüklere gerektiği ölçüde hükmedendir.

Şamanın bahçesi, kurban, kurban bayramı

Kansız kurbanlar arasında en bilindik olan saçı saçmaktır. Saçı töreninde genellikle kımız ya da (ilkbaharda sağılan veya hayvanın yavrusu olduktan sonra sağılan) ilk süt kullanılır. Günümüzde sabahın erken saatlerinde temiz sağılan süt de kullanılmaktadır. Sütün bu kadar önemli olmasının sebebi; göğü, göğün saflığını, koruyuculuğu ve gökten gelen cömertliği temsil etmesidir. Genellikle kayın ağacının kabuğundan yapılan bir kaseden, yine kayından yapılan 7 ya da 9 delikli bir kaşıkla veya otlarla sütün saçılması şeklinde yapılır. Saçı, yalnızca belirli bir sebeple yapılmaktan öte günlük hayatın bir parçasıdır. Çünkü tüm iyelerin saçı kurbanını alma yetisi mevcuttur. Saçı; “saçu”, “saçılga” veya “çaçılga” olarak da telaffuz edilmektedir.

Bir diğer bilindik cansız kurban ise hayvanın öldürülmeden doğaya salınmasıdır. Hayvan doğaya salınmadan önce, kendisine zararı dokunmayacak bir şekilde işaretlenir. Bu işaret genellikle kırmızı bir bez parçasıdır. İşareti gören diğer insanlar bu hayvanın ruhlara bağışlandığını bilirler. Dolayısıyla kurban olarak doğaya salınan hayvan avlanmaz, sahiplenilmez, üzerine yük yüklenmez, yünü kırkılmaz, alınıp satılmaz, sütü sağılmaz. Kısaca bu hayvana kimse dokunmaz. O artık yalnızca doğaya aittir. Bu cansız kurbanın en bilindik adı Iduk’tur fakat “ıtık”, “ızık”, “ıyık” veya “irih” olarak da telaffuz edilmektedir.

Bunların dışında Şaman’ın davuluna bağlanan çalama/yalma (bez) parçaları ve tös yedirme de kansız kurbanlar arasında sayılmaktadır.

Kurban ritüelleri Şamanist toplumların sosyolojisi hakkında da bize birkaç küçük ipucu vermektedir. Örneğin; Iduk haricindeki kansız kurbanları kadınlar da yapabilirken, Iduk ayinine kadınlar katılamaz ve kadınlar Iduk bağışlayamazlar. Kanlı kurban ayinlerine ise toplu katılım zorunludur. Zaten büyük Tanrılar’a kurban sunma ayini birkaç yılda bir yapılmaktadır. Bu ayine ise kadın, erkek, çoluk-çocuk herkes katıldığı gibi, çevre kabilelerden de katılım olmaktadır. Bu törene katılmamak veya halkın kişiyi törenin dışında bırakması; kişinin artık o topluma ait olmadığını göstermektedir. Bu ise muhakkak yüz kızartıcı bir suçun sonucudur.

Kurban edilen hayvanın ruhu Şaman aracılığı ile iletilmektedir. Fakat bu yolculukta Şaman’a yardım eden ruhlar vardır. Bunlar Ülgen’in oğullarından ve kızlarından bir kısımdan oluşmaktadır.

Yayık: Şaman ve diğer insanlar ile Ülgen arasında aracılık yapmaktadır.

Suyla ve Karlık: Şaman’ı ve diğer insanları korumaktadır. Yeryüzünde bulunur.

Kızagan ve Mergen: Ülgen’in emrindedir ve Ülgen ile Şaman ve insanlar arasında aracılık yapmaktadır.

Utkuçı: Kurbanın Ruhu ile gelen Şaman’ı Temir Kazık’ın yanında karşılar.

Şaman bu yardımcılar ile birlikte kurbanın ruhunu Ülgen’e iletmiş olur.

Konuyla İlgili Birkaç Alıntı

” (Ülgen’e yapılan kurban törenlerinin) Yeri, kayın ormanıdır. Bu törene sırf erkekler katılabilir. Fakat önemli bir kural bu âyini yöneten Şaman’ın da erkek olması gerekmektedir. Kurban edilen hayvanın etini kadınlar da yiyip içebilseler de buradaki en önemli konu kızların, kurbanın kesildiği yerde bulunabilmelerine rağmen kadınların, 50 adım uzaklıkta olmaları gerekmektedir.”

V. İ. Verbitski-Altayskie İnorodtsı


“…Şamanizm’de kurban alma hakkına sahip olan varlıklara yapılacak sunumlarda hiyerarşiye mutlaka uyulur. Buna göre; merasimler, ilk olarak Gök Tanrı için düzenlenir. Sonra ata ruhlarına, sırasıyla yer-su vb. ruhlara kurban sunulurdu. Bu anlatılan merasimlerin en önemlisi, hiç şüphesiz Gök Tanrı için düzenlenen kurban merasimleridir. At ve koyun, renkleri beyaz olmak şartıyla bu merasimlerin temel kurbanlarıydı.”

Abdulkadir İnan – Tarihte ve Bugün Şamanizm (Materyaller ve Araştırmalar)

“…Onlara da tıpkı Ülgen’e gönderdikleri gibi aynı tür kurbanları, aynı durumda, aynı duaları okuyarak göndermektedirler. Erlik’e ise azgın köpek gibi her bir saldırısında kurban sunulur. Ona, her türlü hayvan kurban edilebilir. Kurban olarak sunulacak hiçbir hayvan bulunamadığında da braga (içki türü) sunarlar. Âyin yeri çadır, avlu veya mezarlık, kısacası belânın geldiği her yer olabilir. Erlik için yapılan kurban törenlerinde, başka töslere (ruhlara) yapıldığı gibi hayvanın derisi sırıkta bırakılmaz. Şamanların bakışlarında Erlik’in oğulları, insanlar için kara töstür”

A. V. Anohin-Altay Şamanlığına Ait Materyaller

“…Kaderi âyin yapmak olan kimse, (kurban dahil) kara gecede âyin yapar.”

M. K. Lopsan-Tuva Şamanları’nın Ritüel Uygulaması ve Folkloru

  • Şamanın Bahçesi

Daha fazla bilgi için instagram hesabımızı ve web sitemizi takipte kalın!

Okuyucuya Not: Metinde bahsedilen tüm kavramlara ilişkin detaylı anlatım metinleri ilerleyen zamanlarda sitemizde yer alacaktır.

Şamanın Bahçesi

Bu blog Şamanizm’i en doğru şekilde ve Şamanizm’in içerdiği her konu hakkında gerçek bilgileri sizlerle paylaşmak için oluşturuldu. Günümüzde moda haline gelen Şamanizm ile alakalı bilgi kirliliği içinde Şamanizm’in ne olduğunu ya da ne olmadığını doğru bilgilerle anlatmak için oluşturduğumuz bu blogta; Şamanizm, enerji, çakralar, bitkiler, doğal taşlar, tütsüler, meditasyon, şifa çalışmaları ve çok daha fazlası yer alacak. Amacımız; bu bloğun elinizin altında bulunan bir bilgi hazinesi olmasını sağlamak. Şamanizm hakkında merak ettiğiniz her konuda başvuracağınız ilk yer bu blog olacak.
View All Articles

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.